top of page

Selam ile…

 

15 Temmuz 2016 gecesi Siyonist-Haçlı güdümlü FETÖ-Kemalist ittifakı, Türkiye’deki yönetime el koymaya kalkıştı. Karşısında ise Müslüman Anadolu’yu buldu. 250 şehidin verildiği, bütün bir Müslüman milletin gazi olma şerefine nail olduğu bu gecenin ardından, Batıcı rejimi tarihin çöplüğüne gönderme fırsatı tam mânâsıyla değerlendirilemedi. Hatta Batıcı rejime sunî teneffüs anlamına gelecek bazı absürtlüklerle de karşılaştık. Buna mukabil dışa (Suriye operasyonları, Afrika açılımı vs.) ve içe doğru (Ayasofya’nın açılması, bazı ajanların tasfiye edilmesi vs.) Müslümanlar adına bir takım kazanımlar da elde edildi. Fakat “gayesine ermemiş savaş bitmemiştir” diyenler için bu kazanımlar rejim değişikliğine, İslâm inkılâbına doğru giden küçük adımlar olmanın ötesine bir türlü taşınamadı.

15 Temmuz’un ardından içte mücadele devam ederken, dışta dünya salgın hastalık, savaşlar, iktisadî kriz, kıtlık gibi hadiseler dolayısıyla büyük bir buhrana sürüklendi. Bir önceki sayımızda işlediğimiz üzere iç ve dış küllî bir hesaplaşmanın zuhurunun arefesindeyiz.

 

***

 

23 Haziran’da Allah dostu Mahmud Efendi Hazretleri ebediyete irtihal etti. 93 senelik ömrünü İslâm dâvasına adayan büyük velinin perde ardına çekildiği haberi tüm Müslümanları büyük bir teessüre uğrattı. Evvela, Mahmud Efendi Hazretlerine rahmet; yakınlarına, ihvanına ve tüm Müslümanlara sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Mekânı cennet, makamı âli olsun; Allah bizleri de şefaatlerine nail eylesin.

 

Mahmud Efendi Hazretleri, Fatih Camii’nden kaldırılıp Sakızağacı mezarlığına defnedilirken cenazeye milyonlarca Müslüman katıldı. Bu görüntüler Müslümanların sessizliğine mukabil bu memleketin gerçek sahibi, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi gereken zamanda meydana çıkacak askerler olduğunu bir kez daha gösterdi.

 

Büyük veli ebediyete irtihalinde de irşad vazifesini yaparak gitti.

 

***

 

Bu vesileyle Aylık Baran dergisi olarak beşinci sayımızın kapağında “Derin Darbe” manşeti attık ve “Ne garib taifedir şu Nakşîler; kafileyi gizli yollardan sevkederler!” ifadelerini kullandık.

 

***

 

Dergimizin muhtevasına gelirsek:

 

Mevlüt Koç, “Her Şey Formla Başlar” başlıklı yazısında hayatı düzenleyecek olan kuralların bilime değil dine ait olduğunu belirtiyor.

 

Mahmud Efendi Hazretleri’nin sohbetlerinde sıkça bulunan Kâzım Albay, “Mahmud Efendi ile Hatıralarım” başlıklı yazısında Efendi Hazretleri’nin İbdacılara olan muhabbetine ve onunla olan hatıralarına yer veriyor.

 

Aylık Baran Dergisi olarak başından sonuna takip ettiğimiz cenazede ve sonrasında vatandaşlara, gazetecilere, yazarlara Mahmud Efendi Hazretleri’ni sorduk.

 

İbrahim Tatlı, “Zamanın Ruhu ve Anadolu’nun Yükselişi” başlıklı yazısında tarihten örnekler vererek zamanın ruhu meselesini işliyor ve ocak her geçen an daha da kızışırken o ruhun Anadolu’nun önünü açacağını dile getiriyor.

 

Ömer Emre Akcebe, “Yeni Bir Çağa Girdik” başlıklı yazısında 15. İslâm asrının 40 yıllık bir zuhur gerginliğinin ardından, 1400’ün kemâl devresi olan 1440 itibariyle açılmış olduğunu, beklenen büyük zuhur karşısında Müslümanların nasıl tavır alması gerektiğini anlatıyor.

 

Faruk Hanedar, “Gelen Biziz, Giden Onlar” başlıklı yazısında Anadolu’da Batıcıların değil Müslümanların hakim olacağı dönemin yakın olduğunu işaret ediyor.

 

Abdulkerim Kiracı, “Dün ve Yarın Arasında Bugün Hakikati İstikamet Kılmak” başlıklı yazısında, bugünün geçmiş ve gelecek itibariyle anlaşılmasının hakîm kişi vasıtasıyla ifade edilen Hakikatin idraki ile mümkün olacağını anlatıyor.

 

Ak Parti Milletvekili Hulusi Şentürk ile 15 Temmuz gecesini, o geceden sonra yaşananları, Türkiye’nin 15 Temmuz imtihanında başarılı olup olmadığını konuştuk. Bu hasbî röportajı alâka ile okuyacağınızı düşünüyoruz.

 

Kâzım Albay’ın 15 Temmuz şehidimiz Halil Kantarcı ve Said Bulut’un ise Mustafa Cambaz hakkındaki yazılarını dikkatinize sunuyoruz.

 

Çakal Carlos’un geçtiğimiz haftalarda yayınlanan yazılarından pasajları sizler için derledik.

 

Amine Betül Kavin, “Çiçeklerimizi Soldurmadan Yetiştirelim” başlıklı yazısında çocuk istismarına değiniyor.

 

Bahattin Yeşiloğlu, “Hatıralarım” başlıklı yazısında 70’lerin ve 80’lerin Türkiye’sinden bahsediyor.

Mehmet Osmanlıoğlu, “Siluet Şehrin Amentüsüdür” başlıklı yazısında İslam şehirlerinin siluetine temas ediyor, şehirlerin medeniyetlerin yeryüzüne nakşettikleri izler olduğunu anlatıyor.

 

Oğuz Can Şahin, “Balzac’ın İlk Romanı: Köylü İsyanı”nın yazılış hikâyesini ele alıyor.

 

Abdulkadir Aslan, Ayasofya’nın yeniden asli hüviyetine kavuşmasının sene-i devriyesinde “İslam ile Yeniden Hayat Bulan Yapılar” başlıklı yazısıyla İstanbul’da kiliseden camiye çevrilen yapıları işliyor.

 

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle…

Aylık Baran Dergisi 5. Sayı

20,00₺Fiyat
Fiyat Seçenekleri
Tek seferlik satın alma
20,00₺
Abone Olun
18,00₺12 ay boyunca her ay
    bottom of page