İçerik: | Fikir |
Yayın Tarihi: | 05.02.2024 |
Dil: | Türkçe |
Sayfa Sayısı: | 56 |
Cilt Tipi: | Karton Kapak |
Kağıt Cinsi: | Kitap Kağıdı |
Boyut: | 33 x 23 cm |
Selam ile...
Anglosakson Yahudi düzeni meşruiyetini tamamen yitirdi ve son hadiselerle beraber artık kendi insanı nezdinde de sorgulanır hale geldi. Gerek Gazze’de yaşananlar, gerekse siyasetçi, sanatçı, iş adamı sapık pedofili ilişkileri üzerinden Yahudi tarafından şantajla kontrol edilen Batı için vaziyet iyi değil.
Terör, hukuksuzluk ve sapıklığın demokrasinin beşiği olmakla övünen Batılıların resmi devlet politikası olduğu yine bu süreçte herkesçe malum oldu. Hâkim pozisyondakiler böyle olunca, Batıcı dünyanın geri kalanının zulüm, soykırım, cinayet, intihar, cinnet, hırsızlık, ahlaksızlıkla dolması da kaçınılmazdı.
Bütün pislikleri bünyeleştirmiş olan global güçler, türlü kanaldan gelen dayatmalarıyla dünya toplumlarını felakete götürmekten başka bir başarı elde edemediler.
Büyük bir ihtilâl-inkılâp dünyayı köklerinden sarsıp, arınıp yenileninceye kadar bütün bu rezillikler sürüp gidecek.
Tüm anlayışların tahrip edildiği, idraklerin iğdiş edildiği, iyinin kötünün elinde esir düştüğü, doğrunun yalana teslim edildiği, güzelin çirkine kurban edildiği bir zaman diliminde insanlık her zerresiyle yaşanmaya değer hayatı, İslam’a Muhatab Anlayışı ve onun nizamını arıyor.
Kapağımızda bu hadiseleri değerlendirdik, “Çağdaş Uygarlığın Sırtlan Yüzü” manşetini attık ve “Batılı siyasetçi işadamı ve sanatçıları pedofili şantajıyla kontrol eden Yahudi!” dedik.
Kapak mevzumuzu da Ömer Emre Akcebe, “Her Şeyin Normalleştiği Anormal” başlıklı yazısıyla işledi.
Gazeteci yazar Sibel Eraslan ile 28 Şubat Darbesi’ni ve o dönemde Müslümanlara yapılan baskı ve zulümleri konuştuk.
Kâzım Albay, “Selma Romanı Üzerine” başlıklı yazısında Faruk Hanoğlu’nun “Selma -İçimizdeki Yara- isimli eserini tahlil ediyor.
Osman Özselçuk, Kâzım Albayrak’ın İslâmcı hareketin aksiyona geçtiği, sol ve ülkücü kesimlere denk güç olmaya dair önemli adımlar attığı 1975-1980 dönemini detaylı ele aldığı “Gölge'den Akıncı Güç'e İslami Hareketin Temelleri” isimli eserini inceliyor.
İbrahim Tatlı, “Propaganda ve Sanatın Önemi” başlıklı yazısında propaganda ve sanat kavramlarını dinamik ve fonksiyonel bir açıdan ele alıyor.
Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun “İstikbal İslamındır” isimli eserinde yer alan “Çöken Kültür Batan Medeniyet” başlıklı bölümü sizler için iktibas ettik.
Abdulkerim Kiracı, Hamid Dabashi’nin “Nazi Almanyası ile Siyonist İsrail Arasında Fark Yoktur!” başlıklı yazısını dergimiz için tercüme etti.
Mustafa K. Topaloğlu, “Günümüzün Gençliği Ne Hale Geldi?” başlıklı yazısında gençliğin sorumsuz, kolaycı tavırlarını, futbol ve telefon takıntısını, müzik ve eğlence anlayışını, model alacak önderlerin olmayışını ele alıyor.
Nimetullah Arvas, “Sevad-ı Azam Din ve İnsan” başlıklı yazısında dinin insan için önemine değiniyor, din duygusunun insan fıtratında yer ettiğini ve insan için gerekliliğini anlatıyor.
Melikşah Sezen, “Yakın Tarihi Uzak Kılan Fahiş Bir Hata: Tarihe Tahakküm ve Tahrif” başlıklı yazısında Kemalist rejimin dinimize ve dini hayata yaptığı müdahaleyi anlattıktan sonra resmî tarihin üzerimize kurduğu tahakküm sebebiyle hakiki tarihin ortaya çıkmadığına değiniyor.
İstiklal Mahkemelerinde şapka takmadı diye yargılanıp asılan İskilipli Atıf Hoca’nın hayatını ve mücadelesini ele aldık.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslâm Tarihi ve Sanatları bölümünde Yüksek Lisans Projesi olarak 2022 senesinde kaleme alınan “Necip Fazıl Kısakürek’in "Esselâm" Eserinin Metin ve Muhteva Analizi”ni sizler için iktibas ettik.
Hasan Hüseyin Akdağ, “Cevat Ülger’in Mücerret Halı Dokumacılığı” başlıklı yazısında Ülger'in sanat anlayışının merkezine yerleştirdiği ''mücerret anlayışı'' halı dokumacılığı üzerinden anlatıp, 20. yy’da gelişen sanat akımları ile mukayese ediyor.
Tarihçi-yazar Şükrü Altın, “10 Yılı Aşkın Tabutta Bekleyen Cenazenin Akıbeti” başlıklı yazısında Abdülmecid Han’ı anlatıyor.
Oğuzhan Kulaksız, “Kafkas Kartalı Şeyh Şamil”i anlatıyor.
Nazım Erol, “Eğitim-Sanat ve İnsan İlişkisi” başlıklı yazısında din, ilim ve bediiyat birlikteliğinde verilecek bir eğitimin yeniden medeniyetimizi inşa ve ihya etme yolunda en büyük yardımcımız olacağını anlatıyor.
Batı’ya jest için müzeye çevrilen Ayasofya Camii’ni ele aldık.
Handan Özduygu, “Biz Sonra Gelen Öncüleriz” başlıklı yazısıyla dergimizde.
Dergimizin bu sayısında sizler için derleyip yorumladığımız çalışmalarımızı da bulabileceksiniz. Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle… Allah’a emanet olun.