Selâm ile...
İnsanın talihsizliği yaratılış gayesi hilâfına bir hayat sürmesinde yatar. Gaflet, yanılma ve unutma ruhunu sardığı için görüşü kısa, ilmi işlerin içyüzünü görmekten acizdir. Tabiata hâkim olmak için gösterdiği gayreti tabiat üstüne doğru genişletemez. Bu da insanı çok korktuğu fizikî acılardan ve dünyevî kaygılardan çok daha büyüklerine hale getirir. Bugün insanlık olarak böyle netameli bir süreçten geçiyoruz. Koronavirüs salgını hayatlarımızı teslim almış durumda. Koyu bir bunalım dönemine ve kaos ortamına doğru sürükleniyoruz. Kısa sürede tüm uzantılarıyla kuşatılması mümkün olmayan yenilikleri, teknolojideki ve iletişim ağlarındaki yeni imkânlar kitleleri farklı biçimde hareketlendirdi, tarihin dokusu ve toplumların yapısı değişti. Nasıl kontrol altına alınacağı ve hangi yöne evrileceği de belli değil. Avro-Amerikan medeniyeti tehlikeli biçimde kendi kendini tedaviye yeltense ve yeni metodlar geliştirse de, bağışıklık sistemi çöktü.
Görünen o ki; problemlerin çoğu az sayıda ve beklenmedik hadiseler etrafında yoğunlaşacak. Hiç kimsenin, hiçbir yerde kendini güvende hissetmeyeceği kaotik bir ortamın, belki de bir savaşın eşiğindeyiz.
İnsanın iş işten geçmeden hiçbir şeyi anlamaması, hatalarını görüp bunlardan ders almaması ve aynı hataları sürekli tekrarlaması ne kadar acı.
Kapağımızda bu mevzuyu işledik ve “Asıl Avro-Amerikan Medeniyetin Bağışıklık Sistemi Çöktü!” manşetini attık. Kapak mevzuumuzu, “Sıradanlaşmanın ve Sıradanlaştırmanın Ağır Bedeli” başlıklı yazısında Mevlüt Koç işledi.
Covid-19 salgınını ve etrafında yaşanan bazı hâdiseleri Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu ile konuştuk; Sofuoğlu, “salgın küreselci güçlerle devletler arasındaki savaşı da büyüttü” diyor.
Ali Yaşar Sarıbay’ın “Devlete Bulaşan Virüs” başlıklı yazısını ehemmiyetine binaen iktibas ettik. Sarıbay, koronavirüsün neo-liberalizmi ve ona biçilen rolü altüst ettiğini söylüyor.
Dr. Vehbi Kara, “Robot Askerler ve Savaşların Sonu” başlıklı yazısında, makineleşmenin neticesinde neler yaşanabileceğinden bahsediyor.
İbrahim Türkan, “Raskoln Sarkacı” başlıklı yazısında, başta usta romancı Fyodor Miyahloviç Dostoyevski’nin Suç ve Cezası’nın başkahramanı Raskolnikov ve yazarın diğer klasik romanlarının kendisinde bıraktığı intibaları kaleme aldı.
Fatih Duruk, “Adım Anılınca Orada Olamam” başlıklı denemesiyle dergimizde.
Üsküp’te “Köprü Gençlik Okulu” kuruldu; Köprü ekibi bölgedeki Müslüman gençler için felsefe ve tarih seminerleri, sinema, sportif faaliyetler ve sair alanalardı eğitim programları tertipleniyor. Kuzey Makedonya Türkleri Yücel Ödülleri’nde “yılın şairi ödülü”nü alan ve Köprü ekibinin temsilcisi Mehmed Arif ile bu mesele başta olmak üzere Kuzey Makedonya’daki Müslümanların ahvâlini, Türkiye’nin Balkanlardaki tesirini konuştuk. Alâkayla okuyacağınızı düşünüyoruz.
Cumali Dalkılıç, “Yobazlar ve İnsanlar” başlıklı yazısında bir bağnazın bütün zarafet ve inceliklere düşman olduğunu belirtirken bu tipleme üzerine eğiliyor.
Muzaffer Ayvalıoğlu, “Dünya Görüşü Bağlamında Etkili Bir Propaganda Aracı: Sinema” başlıklı yazısında, hem sinemanın tarihî serüvenini hem de sinemanın nelere nasıl etki ettiğini anlatıyor.
Aliyar Furkan Kılıç, 2006 yılında Christopher Nolan imzasıyla vizyona giren “Batman The Dark Knight” isimli filmden bahsediyor.
Zeynel Abidin Danalıoğlu, “Gün Ortasında Kâbus” başlıklı hikâyesiyle dergimizde.
M. Taha İnci, “Freud, Jung, Fromm ve Salih Mirzabeyoğlu’nda Rüya” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Dünyanın ahvâli ortada. Artık hayatın bu şekilde gitmeyeceğinin herkes farkında. Belki de son zamanların en güzel müjdesi: Nasib olursa Ramazan-ı Şerif’e kavuşacağız. Allahü Teâla, Müslümanların bu zorlu süreçten zaferle çıkmasını nasib etsin. “Yaşanmaya değer hayat” Allah’ın takdiriyle, bizim de memuriyetimizle Anadolu’dan yükselsin. Ayların sultanı Ramazan sıhhat ve şefaat getirsin. Âmin!
Bu vesileyle Üstad Necip Fazıl’ın İman ve İslâm Atlası’ndan Oruç bahsini iktibas ettik.
Nice sayılarımızda görüşmek dileğiyle, selâmetle!
top of page
15,00₺Fiyat
bottom of page