Selâm ile...
 
Yalan dünya düzeni hâline gelince, lider konumundaki yöneticiler de bu oyunu ahmakça sürdüren, olamadığı mânânın maliki görünme çabasındaki megaloman tiplere dönüşürler. Lider yok, krizlerin başlangıç sebeplerinden biri de bu... Toplumu yönetemiyor, karmaşık güç ilişkilerini idare edemiyorlar. İpler ellerinden kaçtıkça da akıldışı ve hiç bir yararı olmayan baskıcı yöntemlere başvuruyorlar. Bu da işleri daha da kötüleştirmekten başka bir şeye yaramıyor. Parçalara gösterilen dikkat yüzünden bütünün idaresi elden kaçtı. Büyük liderler değil, semenin donanım ve profiline uygun, gerçeklik duygusunu yitirmiş liderler üretiliyor, bunlar revaçta. Kalıcı ve değerli olanları geçersiz kılmakla görevliler. Dünya, şiddetle yoğurulmuş bir iktidardan sapıkça bir zevk alan megaloman tiplere mahkûm hâle geldi. Geçerli tek kuralın kuralsızlık olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Şuurlu biçimde sürdürülen bir devlet terörü var, başını da her şeye ve herkese kulağını tıkamış, sadece kendi bildiğini okuyan Amerika Birleşik Devletleri çekiyor. ABD ve başkanı, “Güçlüyüz ve haklıyız, dünyada hak ve adaleti biz dağıtırız.” diyor. Yani gelinen noktada güçlülük ve haklılık bir arada. Dünyanın en demokrat ülkesinin demokrasi anlayışı bu! Gerisini artık siz düşünün!
 
Kapağımızda mevcut dünya düzeninin ahvalini tenkid ederken “Şiddetle Yoğurulmuş Bir İktidardan Alınan Sapık Zevk” manşetini attık. Kapak mevzumuzu “Zâlimin Mazlûm Gibi Düşünebileceğini Ummak Safdillik Olur” başlıklı yazısında işledi.
 
İdlib’de Türkiye ile Suriye rejimi ve destekçisi Rusya arasında adı konmamış bir savaş yaşanıyor. Bu vesileyle Uluslararası İlişkiler Uzmanı Eyüp Kılıç ile bölgede yaşanan gelişmeleri ve İdlib’in ehemmiyetini konuştuk.
 
Dünyanın gündemindeki ehemmiyetli meselelerden birisi de Çin’de ortaya çıkıp tüm dünyaya yayılan koronavirüs... Zeynep Salgın, “Koronavirüs” salgını hakkında bir yazı kaleme aldı.
 
Melikşah Sezen, bu ayki yazısında “İbn Atâullah el-İskenderî’nin Tevekkül Anlayışı”nı işlerken İbn Atâullah’ın klasik yaklaşımları aşan üstün bir idrake sahip olduğundan ve ihtilaflı meselelere çözümler sunduğundan bahsediyor.
 
Hanife Kındır, “İnanç Psikolojisi Üzerine” başlıklı yazısında Amerikalı genetikçi Dr. Dean Hamer’in “Tanrı’ya inanç geni” iddiası çerçevesinde bir yazı kaleme aldı. 
 
Vehbi Kara, “Keşifler Çağının Öncüsü Müslüman Amiral Zheng He”nin biyografisini çizerken denizciliğin ehemmiyetinden dem vuruyor.
 
Tüm dünyanın gözü Doğu Akdeniz’de... Tansiyonun zaman zaman yükseldiği bölge hakkında Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger ile bir söyleşi yaptık. Ülger, “Akdeniz’de Türkiye’yi Dışlayan Hiçbir Plânın Başarı Şansı Yok” diyor.
 
Zeynel Âbidin Danalıoğlu, “Sonra Dualar...” başlıklı hikâyesinde bir grup arkadaşın hayat tarzlarından bahsediyor ve başlarına gelen bir hadiseyi anlatıyor.
 
Oğuz Can Şahin, “Büyülü Olta” başlıklı hikâyesiyle dergimizde...
 
M. Taha İnci, “Aşılar Güvenilir mi?” başlıklı yazısında, çocuklara yapılan aşıların muhtevasının açıklanmamasını tenkid ederken, aşıların tehlikeli olup olmadığına dair bir araştırma yapıyor.
 
Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.
 
Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...
 
Allah’a emanet olun...