top of page

Selâm ile...

 

Rahmetli Necip Fazıl ve Salih Mirzabeyoğlu, artık büyük ruhlar doğuramaz olmuş bir millete Hakk’ın bir armağanıydı. Anlatılmaktan ziyade hissedilmek, bütün bir ruh ile dinlenmesi gereken, asrını yücelten yüce insanlardı. İmanları, mücadeleleri, fedakârlıkları, sevgileri ve bilgileri sebebiyle büyük, Hakk’ı halkta tanıyacak kadar arınmış bir ruha sahiptiler. Cesaretleri iman cesaretiydi. Aklını en güçlü biçimde kullanan, inancı eyleme dönüştüren ve bizi cehaletimizle yüzyüze getiren, kurtarıcı fikirleriyle “Kurtuluş Yolu”nun taşlarını döşeyen birer fikir kahramanıydılar. Köklerinden koparılmış bir topluma yeni bir ruh, yeni bir kimlik verebilmek, yeni bir hafıza inşa edebilmek için doğmuşlardı, bu yolda öldüler. Rahmet, minnet ve hasretle anıyoruz. Mekânları cennet olsun.

 

Dünyaya hâkim olan, insanlığı teslim adam korona virüsü belâsıyla birlikte, siyasetçisinden akademisyenine, işçisinden işverenine kadar herkesin ağzında aynı söz; “artık hiç bir şey eskisi gibi olmayan.” Peki, Tanrı’yı insanlaştıran Yahudilikle, insanı Tanrı’laştıran Hıristiyanlık ve bu kılıfa uydurulmuş kapitalizm arasında sıkışmış, havasızlıktan boğulmak üzere olan insanlığın kurtuluşu için, BÜYÜK DOĞU ve İBDA dışında teklifi olan bir bütüncül yapı var mı? YOK! “KURTULUŞ YOLU”nun bu yapı olduğu, bunun önemi kavranmadığı sürece, insanlığın ızdırabı da dinmeyecek, bunun dışındaki tüm oluşumların, “olması gereken”in “olan”a uydurulduğu bir dinamik olmaktan öte bir anlamı olmayacaktır...

 

Kapağımızı doğumlarının ve vefatlarının sene-i devriyesi olması münasebetiyle “Asrını Yücelten İki Yüce İnsan” Üstad Necip Fazıl ve Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’na ayırıyor ve onları  “rahmet, minnet ve hasretle yâd ediyoruz!”

 

***

 

Mevlüt Koç, “İBDA’ya Muhatap Anlayış Zevk Temeline Oturmalıdır” başlıklı yazısında; “Varoluş”u mânâlı kılan şey, “tüm hayatı eviyle işi, dişiyle eşi arasında mekik dokumaktan ibaret”, bilgisi artsa da bilgeliği artmayan, muhtemel bir şey olan “ortalama” insandan kaynaklanmaz. Farklı bir yaratılışa sahip, “Sevgili”nin niteliğine intikâl edebilen, O’nun hususiyetleriyle nitelenen Allah ehli insanlardan kaynaklanır, diyor.

 

2018’in Mayıs ayında perde ardına geçen Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu ve onun mücadelesi ile alâkalı bazı gazeteci, yazar ve sanatçıların görüşlerini sizlerle paylaşıyoruz.

 

Mustafa Özdamar ile Üstad Necip Fazıl’ı konuştuk. Bu röportajı alâka ile okuyacağınızı düşünüyoruz. Ayrıca Üstad Necip Fazıl’ın “İdeolocya Örgüsü” eserini tanıtıcı mahiyette bir yazıyı da dergimiz sayfalarında bulabileceksiniz.

 

***

 

Cumali Dalkılıç, “Bilim ve İnsanlığın Testi” başlıklı yazısında, bilimin koronavirüsü salgını karşısında düşmüş olduğu acziyetten bahsederken yaşanabilecek muhtemel değişikliklere de temas ediyor.

 

Vehbi Kara, 2015 yılında yazmış olduğu “Kapitalizm Sonrası Dönem; Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı doktora çalışması çerçevesinde “Korona Sonrası Dönemde Çalışma Şekilleri”ne temas ediyor.

Zeynep Salgın, salgın hastalık sebebiyle son günlerde üzerinde sıkça durulan tıbbî bir kaç materyali izah ediyor: “Üç Silahşor: Antibiyotik, Aşı, İlaç”.

 

***

 

İbrahim Türkan, “Tamaro Rüzgârı” başlıklı yazısında İtalyan yazar Susanna Tamaro’nun eserlerinden ve bu eserlerin kendisinde bıraktığı intibalardan bahsediyor.

 

Muzaffer Ayvalıoğlu, “Dogville Filmi Üzerine” başlıklı yazısında Lars Von Trier tarafından yazılıp yönetilen 2003 yapımı dram türü bir filmi olan Dogville’in, “İnsan özü itibariyle kötüdür.” tezini işlediğini söylüyor ve bu iddiasını temellendiriyor.

 

“Müthiş bir yalnızlıktı benim hissettiğim şey. Herkesle beraber olabilir ama aynı şeyleri hissedemezsiniz. Ben bunu fark ettiğimde mücadele etmeyi bırakmıştım. Anormal olan nasıl ben oluyordum?” Zeynel Abidin Danalıoğlu “Rüyada Bir Gün” başlıklı hikâyesiyle dergimizde.

 

Melikşah Sezen, Hasan Elik ve Muhammed Coşkun’un “İndirildiği Dönemin Işığında Kur’ân Tefsiri”ni tenkid ederken kitaptaki Ehl-i Sünnet’e mugayir bir çok hususu gözler önüne seriyor.

 

Bu ayki muhtevamız böyle... Allah, mübarek Ramazan-ı Şerif’i layıkıyla idrak ederek bayrama kavuşabilmeyi nasib eylesin duâsıyla... Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...

Aylık Dergisi 188. Sayı

15,00₺Fiyat
    bottom of page