top of page

Sizleri, selâmın hakikî mânâsına ulaşmak ümidiyle, İbda Mimarı’ndan öğrendiğimiz veçhile, “İslâm’a muhatap anlayış davasının ulvî aşısını taşıyanlara hasredilmesi gereken bir aşkla” selamlarız.

 

Necib Fazıl ve Salih Mirzabeyoğlu... Bir ayniyetin iki kanadı hâlinde; Büyük Doğu-İbda. Her ikisi birbirinde saklı ve yine birbiri ile hareket hâlinde. Biri diğerinin sırrı. “Sır”; saklı olan, gizli olan... Tedaileri ile keşfe açık, öteler ötesi ve daha ötesi... Büyük Doğu-İBDA Mutlak Fikrin bir başka görünüşü... “İslâm yenilenmez, anlayışı yenilemek gerekir. Anlayış mı? Nurun aynadaki aksi... Aynayı yenilemek... Güneş yenilenmez, göz yenilenir.” hikmetinin isbatı halinde aynanın ve gözün yenilenişi. İslâm’a bakan gözün yeniden dirilir gibi ortaya çıkışı... Köklerine sımsıkı bağlı, aslından zerre miktarı sapmaksızın, kendinden öncekileri hesaba çekici, ilklerden başka örnek tanımayan, bütün tezahürleri ile Mutlak Fikir teknesinde yeniden terkib edilişi, yoğruluşu. Bu özellikleri ile Büyük Doğu İbda, yaşadığımız dünya da eşya ve hadiseye İslâm’ın nasıl tatbik edileceğine dair bir kurtuluşu reçetesi, nefs murakabesidir. Okumaya başladığınız sayımız bu minval üzere Necip Fazıl ve Salih Mirzabeyoğlu özel sayısı hükmünde Büyük Doğu-İbda’nın eşya ve hadiseye nasıl tatbik edileceğine dair makalelerden ibaret. Yapılması gerekenin yanında gölge kıymetinde dahi değil. Ancak her biri birbirinden samimi ve güzide şahsiyetlerin, bu çalışmaları beklediğimiz nes- lin zihin kodlarını oluşturma ve yol açıcı olması hasebiyle oldukça mühim. Bilhassa hem Necib Fazıl hem Salih Mirzabeyoğlu ile beraber bulunmuş, kendilerinden istifade etmeye çalışmış, davaya yakınlık nisbetinde dost olmuş Mevlüt Koç’un “Yönlendirici İlke” ve Kazım Albayrak’ın “Es-Seyyid Abdülhakîm Arvasî ve İbda” başlıklı yazıları. Ayrıca dergimizde bu sayı misafir ettiğimiz Prof. Dr. Bedri Gencer’in “Ulemâdan Üdebâya Necip Fazıl” yazısı da okunmaya değer.

 

Büyük Doğu-İbda etrafında ciddi bir sükut suikasti var ve yine benzer şekilde Batıcı jakobenlerin dayatması ile birlikte artan bir ademe mahkumiyet. Bu durum sadece kıskançlıkla, kin yahud düşmanlıkla açıklanamaz. Başa alınması gereken bir ölçü var: Sır idraki ve meçhule hürmet tavrı. Yarının nasıl olacağı ve ne doğuracağı meçhul. Bir diyalektik var, Mimarı tarafından “Yüzyılın Diyalektiği” olarak işaretlenen; Kendinden Zuhur Diyalektiği. Bu mânâ üzerinde büyük bir zuhur bekleniyor; merkezi Anadolu olan dünya çapında bir zuhur. Büyük Doğu-İbda bu zuhurun hem reçetesi hem yaşatıcısı. Hâl böyle olunca bu işin eşya ve hadiseler boyunca izahı gerekiyor. Ercan Çifci’nin “Bir Ayniyetin İki Kanadı; Büyük Doğu-İbda” yazısı başta olmak üzere Abdullah Kiracı’nın “Fıkıh ve Fikir”, Elçin Esin’in “Büyük Doğu’da İçtihad ve Mezhepler”, Ömer Emre Akçebe’nin “Devlet Şekilleri ve Başyücelik Üzerine” yazıları bu mânâyı açıcı bir gayede kaleme alındı.

 

Diğer taraftan dergimizde spordan sinemaya, iktisattan eğitime birçok meselede her biri kendi çapında kıymete haiz yazılar da yerlerini aldı. Osman Temiz’in “Başyücelik Devleti’nin Spora Bakışı”, Faruk Hanedar’ın “İslâm Tarihinden Maarif Meselemize Çözüm”, Cemile Çetin’in “Necip Fazıl’ın Sinemaya Bakışı”, Zeynep Nurseli Güleç’in “Peçe Altındaki Sır: Kadın”, Fatih Turplu’nun “Büyük Doğu-İbda Fikriyatı’nın İktisat Görüşü Hakkında Bazı Dikkatler” ve Kubilay Akın Gürel’in “Teknoloji ve Sanayi’ye Mücerred Bakış” başlıklı yazıları bunlardan birkaçı. Daha iyinin önünü açması ümidiyle hazırladığımız bu çalışmamızda hatalarımızın mazur görülmesini ümit eder, yeni sayıda buluşmak üzere iyi okumalar dileriz.

 

Aylık Dergisi Büyük Doğu-İbda Özel Sayısı

40,00₺Fiyat
    bottom of page